Melis, sabahın erken saatlerinde Şile sahilinde yürüyordu. Ayaklarının altında ezilen kumların sesi ve uzaktan duyulan martı çığlıkları, ona uzun oral zamandır hissetmediği bir huzur veriyordu. 32 yaşındaydı. Yaşamın sillesini genç yaşta yemiş, İstanbul’un kaosunda bir türlü nefes alamamıştı. Şimdi, Şile escort serin rüzgârı ile bir nefes kadar hafiflemeyi umuyordu.
Hayat Melis için hiçbir zaman kolay olmamıştı. Ailesiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle genç yaşta milf evden ayrılmış, bir başına ayakta durmak için çabalamıştı. Kimi zaman sokaklarda, kimi zaman geçici işlerde… Her şeyden çok, anlaşılmayı ve saygı görmeyi istiyordu. Ama büyük şehirde, geçmişi ve seçtiği yollar yüzünden çoğu zaman yalnız kalmıştı.
Şile onun için bir kaçış değil, bir yeniden doğuştu. Kimsenin onu tanımadığı, geçmişini bilmediği bu sahil kasabasında yeni bir hayat kurabileceğine inanıyordu. İlk günlerde konaklayacak bir yer bulmakta zorlandı. Ancak sahildeki yaşlı bir kadının yönlendirmesiyle Şile Kadın Dayanışma Derneği’ne ulaştı. Orada, kendisi gibi hayatın farklı yüzleriyle tanışmış kadınlar vardı. Melis ilk kez gerçekten dinlendiğini ve desteklendiğini hissetti.
Dernekte sabun yapımı ve örgü kurslarına katıldı. Kendi elleriyle üretmek, ona hem bir amaç hem de gelir kaynağı sundu. Pazar tezgâhında sattığı eskort doğal ürünlerle ayakta kalmaya başladı. Kendi emeğiyle kazandığı parayla küçük bir oda kiraladı. Oda küçüktü ama penceresinden deniz görünüyordu, Melis için bu yeterdi.
Her sabah güne Şile Feneri’ne yürüyerek başlıyor, oradan denize uzun uzun bakıyordu.
“Burada geçmiş konuşmaz. Sadece dalgalar konuşur,” diyordu kendi kendine.
Şile escort, onun için sadece bir yer değil; affetmenin, yeniden başlamanın ve kabullenmenin adı olmuştu. Melis artık geçmişin yüküyle değil, geleceğin ışığıyla yürüyordu.
Bir yanıt yazın