Üsküdar escort arka sokaklarında, zaman akarken fark edilmeyen bir hayat yaşanıyordu. Adı Sevdaydı. 24 yaşındaydı. Güldüğünde bile gözleri ağlıyordu. Hayat, ona sevgi değil, sınav vermişti. Sevda, 16’sında evden kaçmıştı.
İstanbul’a sığınmıştı, tam da Üsküdar’a. İlk zamanlar Haydarpaşa Garı civarında geceleri banka üzerinde uyuyarak geçiriyordu.
Sevda, artık geceleri Üsküdar’ın tenha sokaklarında dolaşan, kimliğini unutturmuş bir kadındı. Soğuk gecelerde dudaklarını ısırarak beklerdi. Bazen sadece bir çorba parası kazanır, bazen günlerce eve dönemezdi. Her şeyin en acısı ise insanlığın ona sadece bir beden gibi bakmasıydı.
Cimcif Seven Esc
Bir akşam, Salacak sahilinde, martı seslerinin arasında otururken yoldan geçen genç bir kız yaklaştı. Yanına oturdu, bir süre sessizce denize baktı.
“Ben seni her gün burada görüyorum. Ağlıyorsun bazen.
Bu söz, Sevda’nın içine işledi. Onu yıllardır ilk defa birisi ‘insan’ gibi görmüştü. O gece eve dönerken aynaya uzun uzun baktı. Gözleriyle konuştu:
“Ben hâlâ buradayım… hâlâ yaşıyorum.”
Ertesi sabah, Üsküdar escort kadın danışma merkezinin kapısını çaldı. Danışman ona çay ikram etti, adını sordu. Yıllardır “isim” yerine “müşteri numarası” ile çağrılan Sevda, dudağını ısırarak “Ben… Sevda” diyebildi.
Aylar geçti. Sevda artık bir kafede temizlik cimcif işçisi olarak çalışıyor, küçük bir oda kiralıyor ve her sabah camın önüne bir saksı çiçeği koyup dua ediyordu.
Bir yanıt yazın